5 Nisan 2011 Salı

SERİYYE DERGİSİ, SERVET TURGUT ve YİĞİT KADROSUNA DAİR..

Abdullah Kuloğlu

Bugün itibariyle ikinci devreye ait ikinci sayısının çıktığı haberini almış bulunduğum Seriyye Dergisi'nin güdücü mihrak şahsiyeti Servet Turgut ve etrafında kenetlenmiş bulunan halisler topluluğunun -bilmem kendileri farkında mı?- gayet nazik zuhuruna şahitlik ediyoruz.. Belli ki çok daha öncelerden mayasını tutmaya ve muhasebesini hülasalandırmaya başlamış bu yeni oluşum milliyetçi ve mukaddesatçı -ülkücü- bir gençlik çevresinden kendi öz kabuğunu çatlatan ve öz şahsiyetini Büyük Doğu'da bulduğunu, bulunması gerektiğini ifade eden bir keyfiyyet belirtiyorlar.. Allah'a şükrediyoruz.

Ulusalcı alçaklığının tepesine balyoz gibi inmenin, bunun yanında 80 yıllık öz varlığına kast etmiş bu alçaklığa duyulan öfkenin güyya sahipliğine soyunanların da farkında olduğunun şuurunu bütün halisiyyet ve samimiyyet ifadesiyle ortaya koyabildiklerini görüyoruz. Bütün bu gördüklerimizi sadece ve sadece birinci sayının "Önsöz"ünden süzüyoruz. Kimbilir elimize ikinci sayısı ile birlikte birinci sayısı da ulaştığında neler neler göreceğiz?!.

Baş nefret ve aşk kutbunu işaretlemiş, her türlü yarım oluşa kapısını kapatmış bu kutlu topluluğu aşkla selamlıyoruz. Bu fikir namusunun bir gereğidir. Şimdilik hülasalandırılmış bir değerlendirme değil bu. Fakat istikbale dair bir ümidin, bir istikamet sezgisinin belirtilişi ve peşin takdirinden ibaret. Allah tamamına erdirsin ve bereketlendirsin.

Biz Büyük Doğu Fikir Ocakları olarak, kendi kabuk sahası bakımından önemli bir ses ve nefes olarak gördüğümüz bu topluluğa karşılıksız destek vermeyi, her pazarlıksız Allah ve Rasûlü diyebilenlerin üzerine bir borç olarak gördüğümüzü belirtelim.

Her doğru ideolojik mevzilenmenin peşin olarak doğru bir siyasî tavır, doğru bir ahlâkî zemin belirtmediğini hatırlatmayı da üzerimize vazife biliyoruz. Bu hatırlatmadan maksadımız şunu söyleyebilmek için; HİÇ KİMSEYE BİRŞEY BORÇLU OLMAYAN MÜSTAKİL BİR OCAKLAŞMA yolunuza, yani kendi öz ŞAHSİYETİNİZE - velev ki aynı çizgi ve anlayışa bağlı olsun- kimsenin karışmasına müsaade etmeyiniz. Ne kabuk sahanızdan, ne de BÜYÜK DOĞU bağlısı olan diğer teşekküllerden!.. Buna Büyük Doğu Fikir Ocakları da dahil!.. Bu manada üzerinize çöreklenici büyüğünüz olamaz.

Bunun aksine gönüldaşlık vasıflandırmasının, hem fikirde hem ahlâkta hem de aksiyonda bir bütünlüğü belirttiği, belirtebildiği yer ve zeminlerde ise kendi iradeniz ve gönüllülüğünüzle dilediğiniz ve kabul gördüğünüz diğer teşekküllerle dayanışınız!.. Buna Büyük Doğu Fikir Ocakları da dahil!.. Bu manada anlayış, tavır ve aksiyonda gönüldaşlarınız olabilir.

Anlayan anladı..

Aynı gözle, bütün BÜYÜK DOĞU FİKİR OCAKLARI bağlıları peşin olarak sesinize ses katmayı, nefesinizi bucak bucak ulaştırmayı fikrî, vicdanî, insanî bir görev sayar..

Şimdilik bu kadar.

Allah yolunuzu bereketlendirsin ve istikamet şuuru versin.

Allah İslâm İhtilal ve İnkilabının liyakat şartlarına erdirsin.

İşimiz zor ve yolumuz uzun...